ODAKLANMA SORUNUNUZ MU VAR?
Dijital çağın en yıkıcı tarafı odaklanamama sorunu. Zaman zaman odaklanma sorunu yaşamak, işleri ertelemek, çoğu işi zamanında yetiştirememek başarınızın önünde duruyor olabilir.
Bir yandan, her yerden bilgi alma ve kolaylıkla haberleşme lüksü içinde yaşarken, diğer yandan milyonlarca bilgiden hangisine odaklanmamız gerektiği konusunda kararsız kalıyoruz. İşyerinde her günümüz bölünmelerle dolu.
Bir raporu yetiştirmeye çalışırken, telefon çalıyor, henüz telefon konuşmanız bitmeden 10 yeni e-postanızın olduğunu görüyorsunuz, o arada meslektaşınız toplantınızın başlamak üzere olduğunu saatine işaret ederek sessizce size hatırlatıyor. Saatinize bakıyorsunuz 09:30’a geliyor ve henüz kahvaltı etme şansınız olmamış ve gün bu şekilde devam ediyor. Bu tempoda her şeyi kapatıp bir tek işe konsantre olmaya çalışmak bile büyük bir irade gerektirir. Bugün Amerika’da birçok çalışan odaklanma ve zaman yönetimi eğitimlerine gidiyor, teknolojinin kölesi olmamak ve teknolojiyi kendi avantajına çevirmek için düşünce şekillerini değiştirmenin yöntemlerini öğrenmeye çalışıyor.
► Kendinize, diğerlerine ve dış dünyaya odaklanmak
Psikolog Yazar Daniel Goleman, Odak Mükemmelliğin Gizli Anahtarı adlı kitabında, odaklanmayı üç seviyede görür: İlk seviyede, içsel odaklanma, insanın kendi kendini kontrolü ve denetimiyle yakından ilgilidir. İkincisi, çevremizdekilerin düşünce ve duygularını anlayabilme çabası göstermeyi içerir ve üçüncü seviyede daha genel, dışardan bir bakış sergilemeyi gerektirir. Olup bitenlere mümkün olduğunca objektif bir şekilde dışarıdan bakmak ve büyük resmi kavrayabilmek için bu son seviyenin büyük önemi vardır. Goleman’a göre çok başarılı insanların sırrı bu üç odağı dengeli bir şekilde bir araya getirme becerilerinde gizlidir.
Odak bir işi iyi yapmanın tek yoludur. Ne kadar konsantre olursanız o kadar iyi iş çıkarırsınız. İki kere iki dörttür: Odak başarı getirir, odağı olmadan çalışmak başarısızlık. Kişinin odağını kaybetmesi hedefinin olmaması kadar kötüdür. Dikkatini toplayıp her anını planlayıp değerlendirmedikten sonra hedefine ulaşması neredeyse imkânsızdır.
► Dikkat dağıtıcılar yol barikatları gibidir
Aklınızı karıştıran, dikkatinizi dağıtan ve sizi işinizden alıkoyan şeyler yol barikatlarına benzer. Adeta beyninizi durdurur, sizi üretken olmaktan alıkoyarlar. Asıl hedefinize zaman içinde yakınlaşacağınıza uzaklaşırsınız. Başarılı olmak için, gerçekten başarmayı istediğiniz şeye konsantre olmanız gerekir. Kariyerinizde en üste çıkmak için aklınız hep yapacaklarınızda, geliştireceklerinizde, takımınızı nasıl daha üretken hale getireceğinizde olmalıdır. Kendi şirketinizi mi kuruyorsunuz, bir anınız bile başka bir şeyi düşünerek geçmez, geçemez. Nasıl finansman bulacaksınız, fikrinizi ürüne nasıl dönüştüreceksiniz, kimlerle çalışacaksınız, önünüzdeki bir sürü engeli nasıl aşacaksınız. Odağınız başarı, odak eksikliğiniz ise başarısızlık olarak size geri dönecek.
Odaklanmayı nasıl gündelik çalışma hayatınıza pratik bir şekilde uygulayabilirsiniz? Gün içinde zamanı boşa harcama gibi bir lüksümüz olamaz, aradaki boş zamanımızı değerlendirirken, bir hobiyle uğraşırken bile odaklanmanız, o aktivitede ne kadar iyi olacağınızı tayin edecektir. Küçük bir bahçe çiçeklere göstereceğiniz özen, su ve güneş miktarı, hangi çiçeğin, hangi ağacın neye ihtiyaç duyduğunu araştırmak, gözlemlemek hep odaklanma sonucu edineceğiniz bilgi ve deneyim birikiminin sonucu olacaktır. İlgi ve odaklanma olmazsa o bitkiler kurur veya fazla sudan çürür.
► Bir işe odaklanın
Birden fazla işe odaklanmanın gerekliliğinin bir efsane olduğunu artık biliyoruz. Bir iş yapın ama tam yapın bugünün felsefesi. Araştırmalar gösteriyor ki, insanlar ancak bir veya iki şeye odaklanabilir, birden çok şeyle uğraşmak doğamıza aykırıdır. Beş iş yapacağınıza bir işi hakkını vererek yapın. Tüm dikkatinizi tam zamanlı olarak o işe verin. Çok sayıda projenin peşinde koşmak başarıya giden yolları arttırmak gibi görünebilir, yatırımlarda önerildiği gibi, tüm yumurtalarınızı aynı sepete koymaz, çeşitlendirme yapar, risklerinizi bölersiniz. Ancak enerji, dikkat ve diğer kaynaklarınızı böldüğünüz için her projeyle aynı oranda ilgilenemezsiniz, odaklanmanız bölündüğünden ve şartlara tam olarak vakıf olmadığınızdan yanlış kararlar verebilirsiniz.
► Bütün mesele ne alanda başarılı olmak istediğimizi bilmekte
Hangi alanda sivrilmek, 1 numara olmak istiyorsunuz? Bu alana tutkuyla bağlı mısınız? İlk sorunun cevabı belliyse ve 2. sorunun cevabı evetse, işiniz kolay. Alanınıza odaklanır, zaman zaman kaybettiğiniz odağı yeniden sevdiğiniz konuya çevirmek için çaba harcarsınız. İşiniz büyüdükçe, konuyu daha da benimser, odak kaybını daha da aza indirgeyebilirsiniz.
Asıl zor durum bu iki sorunun cevabından emin olmayanların… Neye odaklanmak istediğinizi bilirseniz, başarılı olma yolunu yarılamışsınız demektir.
Odaklanma zihni geliştirir
Beyin, gelişmesi ve olgunlaşması en uzun süren organımızdır. Beynin fizyolojik gelişimi 20’li yaşlara kadar devam eder. Beynin dikkatten sorumlu bölgeleri de, beyne paralel olarak gelişimlerine yetişkinlik döneminde de devam ederler. Kısacası, beynimizi ve dikkatimizi geliştirmemiz yaşımız ilerledikçe de mümkündür. Yoğun odaklanma zihnin hızını arttırır, beyindeki sinaptik bağlantıları güçlendirir, neye odaklanıyorsak o konuyla ilgili sinir ağları yaratır ve zihin bölgesini geliştirir. Goleman, dikkati bir kas benzetmesiyle açıklar. Dikkati egzersizle güçlendireceğimiz bir zihin kası olarak düşünmemizi ister. Ezberleme ve yoğunlaşma o kası çalıştırır. Kaslarınızı ne kadar çok çalıştırırsanız, o kadar güçlenir, dayanıklılığınızı arttırırsınız. Tam tersi de geçerlidir, spor yapmaz, hareketsiz kalırsanız, kaslarınız işlevlerini unutur.
Dikkatle beraber çalışan beyninizdir. Ne kadar akıllıca uygulamalarda bulunursanız, daha çok sayıda ve farklı alanda çözümler geliştirmeye, dikkatinizi daha uzun sürelerde yoğunlaştırmaya başlarsınız. Odaklanması en güçlü kişilerde bile, zaman zaman akıllarının dağılması normaldir. Aklınız dağıldığında yapılması gereken, kafanızın karıştığını, fikirden fikre atladığınızı fark edip, aklınızı tekrar hedefinize yönlendirmek. Bu yöntem meditasyonda bir noktaya odaklanmanın özüdür ve dikkat eğitimlerinde benzer yöntemler uygulanır. Dikkat dağılmasında kullanılan bu yeniden odaklanma yöntemi tekrar tekrar yapılmalıdır. Belli bir süre içinde akıl dağılmalarının sayısı azalacak ve tekrardan odaklanmayı sağlamak kolaylaşacaktır.
Çözüm: Kişisel dikkat kontrolü
Dikkatimizi kontrol etmek demek duygu ve fikirlerimizi kontrol etmek anlamına gelir. Dikkatimizi bir konudan diğerine kendi isteğimiz doğrultusunda değiştirebilir ve çevremizde olup biten diğer olayları tamamıyla yok sayabiliriz. Seçici dikkat diye adlandırdığımız bu yetimiz, tek bir hedefe odaklanıp başka her şeyi görmezden gelmemizi sağlar. Açık dikkat ise, çevremizdeki ve içimizdeki dünyadan geniş çapta bilgi almamızı ve aksi takdirde gözden kaçıracağımız minik işaretleri toplamamızı sağlar.
Dikkat kontrolü söz konusu olduğunda hem seçici hem de açık dikkatin önemi büyüktür çünkü odaklanma esnasında kimi zaman arkamıza yaslanıp büyük resmi görmek ve nelerin olup bittiğini gözlemlemek için açık dikkati kullanırız, başka zamanlarda ise, bir olayla ilgili bir detaya yoğunlaşmak için seçici dikkatimizi devreye sokarız.