WABİ SABİ TARZINA NE DERSİNİZ?
Wabi-Sabi tıpkı Feng Shui gibi bir yaşam felsefesidir. Ancak Feng Shui gibi katı kurallara sahip değildir, aksine ılımlı ve sakin bir duruşu vardır. Özgürce düşünmeyi, hissetmeyi, küçük ayrıntıları fark etmeyi engelleyen her türlü kuraldan, daha da önemlisi başkalarıyla rekabet etmekten kurtulmak, kalbi, içinde doğayı, yaşanmışlığı, sevgiyi, mutluluğu hatta kederi ve hüznü barındıran derin duygulara açabilmek Wabi-Sabi'nin kapsamına giriyor.
Wabi-Sabi, 16. yüzyıldan günümüze gelen bir Japon felsefesi olarak, bugün sanat dallarından dekorasyona kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Olabilecek en basit haliyle ifade etmeye çalışırsak, Wabi doğal, yalın, sade ve kusurlu olanın güzelliği demektir. Sabi ise eski, yaşlı, kullanılmış, yıpranmış ve aşınmış olanın güzelliğidir.
Wabi, bir yaşam şeklini, ruhani bir yolu ifade ederken Sabi, nesneleri ve onların sanatını temsil ediyor. Bir diğer bakış açısı ile Wabi, felsefi bir temel iken Sabi estetik bir idealin betimleyicisi. Özgün anlamlarından sıyrılmış ve yeni anlamlar kazanmış olan bu kelimeler bir araya geldiklerinde yarattıkları yeni anlamın tanımı ise şöyle bir şey: Wabi-Sabi, kusurlu, geçici ve bitmemiş nesnelerin güzelliğidir. Wabi-sabi, alçak gönüllü ve mütevazi nesnelerin güzelliğidir.
Wabi-Sabi, nesnelerin alışılmadık güzelliğidir.
Popüler kültürün dayattığı rekabetten, ayrıntıları görmeyi ve onlardaki güzelliği fark etmeyi engelleyen her türlü bağımlılıktan kurtulmak anlamına gelen Wabi-Sabi, savurganlığın, süsün, pahalı malzemelere, bedene düşkünlüğün yani geçici olana bağlanmanın ve manevi körlüğün net bir şekilde karşısında durmaktır. Doğallığa, yaşanmışlığa, kutsaal bilgi ve deneyime, duygusal olgunluğa, fazilete, cisimlerin görünüşlerine dair bütünleyici bir yaklaşım sergileyen ve çeşitli kaynaklara göre kolayca içselleştirilemeyecek kadar derin bir felsefedir. Wabi-Sabi'yi kişinin kendi hayatına katması için gereken şey, alışılmadık güzelliği anlamaya açık bir zihin, her şeyi doğal haliyle olduğu gibi kabul etmeyi arzulama ve mükemmelleştirmek yerine değer bilmeye, şükretmeye odaklanma yeteneğidir.
.Wabi sabi’ye göre hiçbir şey tamamlanmış değildir, her şey hareket halindedir. Bu hareketliliğin tanığı olabilmenin yolu da sadeleşmektir. Beklentilerle, arzularla, hayallerle karmaşaya dönüşmemektir. Doğayı gözlemlemek, ruha daha fazla eğilmek ve yaşantıyı hayatın doğal ritmiyle uyumlu hale getirebilmektir. Evinizi, örneğin bir aile büyüğünüzün elleriyle yapmış olduğu bir sehpa ya da çocukluk anılarınızı taşıyan bir sandalye, mevsimi anımsatan kırlardan toplanmış ya da köşe başından alınmış bir çiçek gibi nesnelerle Wabi-Sabi haline getirebilirsiniz. Yıllardır kullanmadığınız, ailenizden, annenizden, çocukluğunuzdan ya da çocuklarınızdan kalan eşyaları çıkarıp tekrar kullanabilirsiniz. Kullanılmayacak halde bulunan eşyalarınızı ise ev aksesuarlarına dönüştürebilirsiniz. Eskimiş, boyası çıkmış ya da üzerinde darbe izleri olan eşyaları dekorasyonunuzun bir parçası haline getirebilirsiniz. Her baktığınızda sizi güzel günlere götürecek eşyalarınız Wabi-Sabi dekorasyonda en değerli eşyalardır.